abdurrahman nevzat sönmez
inşaat mühendisi - yerel yönetim uzmanı

İNGİLİZCE ÖĞRENELİM


İNGİLİZCE ÖĞRENELİM


Her hangi bir dili öğrenmek için sadece o dilin gramerini bilmek yeterli değildir. Günlük dilde en sık kullanılan kalıplaşmış sözlerin, deyimlerin, ifadelerin ezberlenmesinde fayda var. Özellikle İngilizce öğrenmeye yeni başlayanlar için bu yöntemi tavsiye ediyoruz. Unutmayın, bir dili öğrenmek sadece o dilin gramerini bilmek değildir; pratiğini kavramak ve o dilde yer alan günlük konuşma kalıplarını bilmektir.

 

ZAMİRLER
Türkçe İngilizce Telaffuz
ben I ay
sen You yu:
o (erkek) He hi:
o (bayan) She şi:
o (nesne) It it
biz We wi:
siz You yu:
onlar They dhey
     
beni me mi:
seni you yu:
onu (erkek) him him
onu (bayan) her hö:r
onu (nesne) it it
bizi us as
sizi you yu:
onları them dem, dım
     
benim my may
senin your yo:r, yu:r
onun (erkek) his hiz
onun (bayan) her hö:r
onun (nesne) its its
bizim our aur
sizin your yo:r
onların their dher
     
benimki mine mayn
seninki yours yorz
onunki his hiz
onunki hers hörz
onunki its its
bizimki ours aurz
sizinki yours yorz
onlarınki theirs dherz



TEMEL SORULAR (Basic questions)
 
Türkçe İngilizce Telaffuz
ne what  
kim who  
ne zaman when  
niçin why  
nasıl how  
nerede where  
hangisi which  
kaç tane how many  
ne kadar how much  
ne kadar zamanda how long  
ne kadar uzakta how far  
ne zaman what time  
kimin whose  


ZAMAN & SAYILAR (Time & Numbers)
 
SAYI – ZAMAN
 
Pazartesi
Monday
Mandey
Salı
Tuesday
Tıyuzdey
Çarşamba
Wednesday
Vendzdey
Perşembe
Thursday
Törzdey
Cuma
Friday
Fraydey
Cumartesi
Saturday
Satırdey
Pazar
Sunday
Sandey
Ocak
January
Canuari
Şubat
February
Februari
Mart
March
Març
Nisan
April
Eyprıl
Mayıs
May
Mey
Haziran
June
Cun
Temmuz
July
Culay
Ağustos
August
Ogust
Eylül
September
Septembır
Ekim
October
Oktobır
Kasım
November
Novembır
Aralık
December
Disembır
İlkbahar
Spring
Spring
Yaz
Summer
Sammır
Sonbahar
Fall, autumn
Fol, oğtım
Kış
Winter
Wintır
1
One
Van
2
Two
Tu
3
Three
Tri
4
Four
For
5
Five
Fayv
6
Six
Siks
7
Seven
Sevın
8
Eight
Eyt
9
Nine
Nayn
10
Ten
Ten
11
Eleven
İlevın
12
Twelve
Tvelv
13
Thirteen
Törtiyn
14
Fourteen
Fortiyn
15
Fifteen
Fiftiyn
16
Sixteen
Sikstiyn
17
Seventeen
Sevıntiyn
18
Eighteen
Eytiyn
19
Nineteen
Nayntiyn
20
Twenty
Tventi
21
Twenty-one
Tventivan
30
Thirty
Törti
40
Forty
Forti
50
Fifty
Fifti
60
Sixty
Siksti
70
Seventy
Sevınti
80
Eighty
Eyti
90
Ninety
Naynti
100
Hundred
Handret
200
Twohundred
Tuhandret
300
Threehundred
Trihandret
400
Fourhundred
Forhandret
500
Fivehundred
Fayfhandret
600
Sixhundred
Sikshandret
1000
Thousand
Tauzent
1200
Onethousand twohundred
Vantauzent tuhandret
2000
Twothousand
Tutauzent
3000
Threethousand
Tritauzent
10.000
Tenthousand
Tentauzent
100.000
Onehundred thousand
Vanhandret tauzent
1.000.000
One million
Van milyın
1.000.000.000
One billion
Van bilyın
Birinci
First
Först
İkinci
Second
Sekınd
Üçüncü
Third
Törd
Dördüncü
Fourth
Fort
Beşinci
Fifth
Fift
Altıncı
Sixth
Sikst
Yedinci
Seventh
Sevent
Sekizinci
Eighth
Eyt
Dokuzuncu
Ninth
Nayt
Onuncu
Tenth
Tent
Saat kaç?
What time is it?
Vat taym iz it.
Saat dokuz
It’s nine o’clock.
İts nayn eklok
Dokuz buçuk
It’s half past nine.
İts half past nayn
Dokuzu çeyrek geçiyor.
It’s quarter past nine.
İts kuartır past nayn
Sekize yirmi var.
It’s twenty to eight.
İts tventi tu eyt.
Otobüs ne za-man kalkıyor?
When does the bus leave?
Vhen das dı bas liyv.
Saat onbir.
It’s eleven o’clock.
İts ileven eklok
Yarım saat sonra.
Half an hour later
Half ın auer leytır
İki saat önce.
Two hours ago
Tu auers leytır
Dörtten beşe kadar.
From four until five.
From for until fayv.
Öğleden sonra saat üçte.
Three o’clock in the afternoon.
Tri eklok in di aftırnuğn
İki saat içinde.
In two hours
İn tu auers
Sabah saat üçte.
Three o’clock in the morning
Tri eklok in dı morning
Öğleyin saat onikide.
Twelve o’clock at noon.
Tuvelv eklok et nuğn.
Akşam saat onsekiz otuzda.
Eighteen thirty in the evening
Eytiyn törti in dı ivening
Gece saat on bir otuz da.
Eleven thirty in the night
İleven törti in dı nayt
Dün
Yesterday
Yestırdey
Bugün
Today
Tudey
Yarın
Tomorrow
Tumarrov
Evvelki gün
The day before
Dı dey bifor
Ertesi gün
The day after
Dı dey aftır
Bu sabah
This morning
Dis morning
Yarın akşam
Tomorrow evening
Tımorov ivıning
Her gün
Every day
Evıri dey
Her hafta
Every week
Evıri viyk
Her ay
Every month
Evıri mants
Her yıl
Every year
Evıri yiyr
Her zaman
Every time
Evıri taym
Geçen gün
The day before
Dı dey befor
Geçen hafta
Last week
Last viyk
Geçen ay
Last month
Last mants
Geçen yıl
Last year
Last yiyr
Gelecek hafta
Next week
Nekst viyk
Gelecek ay
Next month
Nekst mants
Gelecek yıl
Next year
Nekst yiyr
İki günden beri
For two days
For tu deyz
İki gün önce
Two days before
Tu deyz bifor
İki gün sonra
Two days later
Tu deyz leyter
İki güne kadar
In two days
İn tu deyz
Tam zamanında
At the right time
Et dı rayt taym
Şimdi
Now
Nauv
Bazen
Sometimes
Somtayms
Yakında
Soon
Suğn
Eskiden
In the past
İn dı past
Bugün ayın kaçı?
What date is it?
Vhat deyt iz it?
Bugün ayın ondördü.
Today is the four-teen.
Tudey iz dı fortiynts
Yarın ayın kaçı?
What date is tomorrow?
Vhat deyt iz tımorov?
Yarın Nisan’ın onbeşi.
Tomorrow is April the fifteen
Tımorov iz the fiftiyns
Kaç yaşındasınız ?
How old are you?
Hav old ar yu?
Yirmi üç yaşındayım.
I’m 23 years old.
Aym tventitri yiyrs old.
Doğum tarihini nedir?
When’s your birthday?
Vhenz yur börsdey?
Yirmibir Eylül 1962.
It’s September 1962
İts septembır nantiyn sikstitu.
Ne zaman?
When?
Ven?
Ne kadar süre?
How long?
Hav long?
Hangi asırda?
When?
Ven?
Ne zaman?
At what moment?
Et vat momınt?
Onbeş gün
A fortnight
E fırtnayt.
Bir haftasonu
A weekend
E vikend.
Bir gün
One day
Van dey.
Birkaç gün
A few days
E fev deys.
Bir çok gün
Several days
Sevırılş deys.
Tatil boyunca
During the holidays
Duyring dı halideys.
Noel’de
At Christmas.
Et kıristmıs.
Yılbaşı
On new years day
On niuv yers dey.
Tatil günü
The day off
Dı dey ov.
Bayram günü
Public holiday
Pablik halidey.
Çalışma günü
Working day
Vörküng dey.
Yıldönümü / doğum günü
Anniversary / birthday
Univörsiri dey /  börtdey.
Bazen
Sometimes
Sam tayms.
Sık sık
Often
Ofın.
Bazen
Seldom / rarely
Seldım / rerıli
Her gün
Everyday
Evridey.
... de bir kez
Once a
Vanz e..
...de iki kez
Twice
Tıvays.
Asla
Never
Nevır.
Bir hafta
One week
Van vik.
Hangi gün?
What day?
Vat dey?
Bugün
Today
Tudey.
Yarın
Tomorrow
Tumarrov.
Dün
Yesterday
Yestırdey.
Ertesi gün
The day after tomorrow
Dı dey eftır.
Bir önceki gün
The day before
Dı dey bifor.
İki gün önce
Two days ago
Tu yirs ıgo.
Üç gün içinde
In three days
İn tri deys.
Geçen hafta
Last week
Lest vik
Gelecek hafta
Next weeknext / week for
Nekst viknekst/ vik for.
Onbeş gün boyunca
For a footlight
For e fut nayt.
Sabah
In the morning
İn dı morning.
Öğleden sonra
In the afternoon
İn dı eftırnun.
Akşam
In the evening
İn dı ivning.
Gece
At night
Et nayt.
Ay
A month
E mont.
Hangi ay?
What month?
Vat mont?
Bir yıl
One year
Van yiır.
Hangi sene
What is day ?
Vat iz dey?
Gelecek sene
Next year
Nekst yiır.
Geçen sene
Last year
Lest yiır.
Bin dokuz yüz doksan dokuz
Nineteen ninety nine
Naytin nayti nayn.
Kaç yaşındasınız?
How old are you?
Hav old ar yu?
Otuz / on yedi / yirmi beş / kırk üç / elli / yaşındayım
I am thirty  (years old) seventeen / twenty five / forty three / fifty years old
Aym törti, sevıntin / tüventifayf / fortitri / fifti yiırs old.
Ya siz
What about you
Vat ıbavyt yu?
O bin dokuz yüz atmış yılında doğdu
He / she was born in nineteen sixty
Hi vaz born in naytin siksti.
O kaç yaşında
How old is he/she
Hav old iz hi / şi
On altı yaşın-dan küçüklere yasak
Under sixteen not allowed
Andır sikstin nat ıllovd.
Saat
Time / hour
Taym / havur
Saat kaçta?
(at) What time?
Vat taym?
Oniki/öğlen
Twelve/noon
Tüvelf / nun.
Gece yarısı
Midnight
Midnayt.
Bir
One o’clock / a.m.
Van oklok / ey em.
On üç
One p.m.
Van piy em.
Sekiz buçuk
Eight thirty
Eyti törti.
Sekiz kırkbeş
Eight forty-five
Eyti forti fayf.
Dokuz
Nine a.m.
Nayn ey em.
Yirmi bir
Nine p.m.
Nayn piy em.
....e çeyrek var
Quarter to
Kuvartır tu..
....yi çeyrek geçiyor
Quarter past / fifteen
Kuvartır pest / fiftin
Bu sabah
This morning
Dis morning.
Bu öğleden sonra
This afternoon
Dis eftırnun.
Bu akşam
This evening
Dis ivning.
Bu gece
Tonight
Tu nayt.
Şafakta
At dawn
Et davn.
Akşam geç vakit
Late this evening
Leyt dis ivning.



TANIŞMA (Meeting)
 
 
Türkçe İngilizce Telaffuz
Adınız ne? What is your name?  
Adım Jessica. My name is Jessica.
Ne iş yaparsınız? What do you do?  
Üniversite öğrencisiyim. I am a student at university.  
Nerede yaşıyorsunuz? Where do you live?  
Istanbul'da yaşıyorum. I live in Istanbul.  
Boş zamanlarınızda ne yaparsınız? What do you do in free  times?  
Kaç yaşındasınız? How old are you?  
20 yaşındayım. I am twenty years old.  
Nerelisin? Where are you from?  
Ankaralıyım. I am from Ankara.  
İşiniz ne? What's your job?  
Öğretmenim. I am a teacher.  
Tanıştığımıza sevindim. Nice to meet you.  



SELAMLAŞMA (Greeting)

Türkçe İngilizce Telaffuz
Merhaba Hi  
Merhaba Hello  
Hoş geldiniz Welcome  
Nasılsınız? How are you?  
İyiyim, teşekkür ederim. Fine, thanks!  
Sen? You?  
Günaydın! Good morning!  
İyi günler! (tünaydın) Good afternoon!  
İyi akşamlar! Good evening!  
İyi geceler! Good night!  
Hoşcakal! Goodbye!  
Güle güle! Bye!  
İyi günler!
(ayrılırken söylenir)
Have a nice day!  
Kendine iyi bak! Take care!  
Ne yapıyorsun? What are you doing?  
Nereye gidiyorsun? Where are you going?



SEYAHAT/YOLCULUK (Transportation)
 
SEYAHAT
 
Ne ile seyahati tercih ediyorsunuz?
How would you like to travel?
Hav vuç yu layk tu trevıl?
Uçakla.
By plane.
Bay pleyn.
Charter uçuşla.
By charter flight.
Bay cartır fılayt.
Trenle.
By train.
Bay treyn.
Otobüsle.
By coach / bus.
Bay kovç/bas.
Karar verme-den önce bir karşılaştırma yapsam iyi olur.
I'd like to compere things before ma-king up my mind.
Ayd layk tu kım-per tings bifor meyking ap may maynd.
Ulaşım ve konaklama da dahil mi?
Transport and accommodation included?
Trenspırt end ekommedeyşın inkludıd?
Orada araba kiralayabilir miyim?
Can you rent a car there?
Cen yu rent e kar ter?
Havaalanına ulaşım da ücre-te dahil mi?
Is transport to the airport included?
İz trenspırt tu dı ayirport inkludıd?
Hayır, kendi imkanlarınızla gelmeniz gerekiyor.
No, you get there by your own means.
No, yu get der bay yor own mins.
Havaalanında ulaşım imkanları nasıl?
Is the airport well served?
İz dı ayirport vel sörvd?
Otobüs, tren, metro veya taksiyle gidebi-lirsiniz.
There is a bus service, two train / underground stations and taxis.
Der iz e bas sör-vis, tu treyn / an-dırgrond steyşıns end teksis.
Tahminen ne kadar tutar?
What's the average fare?
Vats dı evırıç feyr?
Yaklaşık.. dolar
About .... dollars.
Ibavt ... dalırs.
Öğrenci indirimi var mı?
Is there a student rate discount?
İz der e sütidınt reyt diskaunt?
Öğrenci kimliği yanınızdaysa elbette var.
Only, if you have your card with you.
Onli, if yu hev yor kard vit yu.
Hangi havayolu şirketi?
Which airline?
Viç ayirlayn?
Buyrun biletim ve bagajım.
Here is my ticket and my luggage.
Hiyır iz may tikıt end may lagıç.
Birlikte seyahat ediyoruz.
We are all tra-velling together.
Vi ar ol travıling tugedır.
Pasaport kontrolü nerede yapılıyor?
Where is passport control?
Ver iz pesport kıntrol?
Ayrıca para ödemem gerekiyor mu?
Do I have to pay a surcharge?
Du ay hev tu pey e sörcarç?
Sadece el çantam var.
I'm only carrying my hand luggage.
Aym onli kerıying may hend lagıç.
Uçak ne zaman kalkıyor?
What time do we board take off?
Vat taym du ve bord teyk off?
Uçağı kaçırdım.
I have missed my flight.
Ay hev misıd may fılayt.
Bir sonraki uçağa mutlaka binmeliyim, çok önemli görüş-melerim var.
I have to be on the next flight, I have commitments.
Ay hev tu bi on dı nekst fılayt ay hev cımmitmınts.
Fırtına yüzünden uçuş ertelendi.
The flight has been cancelled because of the storm.
Dı flayt hez bin kensıld bikoz ov dı storm.
Kötü hava koşulları yüzünden.
... due to adverse weather conditions.
... dü tu ıdvörs vedır kındiyşıns.
Buralarda bar var mı?
Is there a bar here?
İz der e bar hiir?
Kayıp eşya bürosu nerede?
Where's the lost property office?
Ver iz dı lost properti ofis?
....uçağı geldi mi?
Has the flight from... arrived?
Hez dı flayt from ırrayvd?
Gümrük ne tarafta?
Where is the customs?
Ver iz dı kastıms?
Yanlışlık olmuş özür dilerim.
I made a mistake, sorry.
Ay meyd e misteyk, sori.
Sigara ve parfüm alacaktım.
I'd like to buy some cigarettes, and some perfume.
Ayd layk tu bay sam sigırets end sam parfüm.
Ne kadar ödüyorum?
How much do I owe you?
Hav mac du ay ow yu?
Sorun nedir?
What's going on?
Vats going on?
Hava nasıl?
What's weather like?
Vats vedır layk?
Çok naziksiniz.
You're so polite.
Yor so pılayt.
Birlikte bir şey-ler içelim mi?
What about getting a drink together?
Vat ıbavt geting e drink tugedır?
Merdivenden / asansörden çıkın.
Take the stairs / lift.
Teyk dı sters/lift.
Bagajımı kaybettim.
I have lost my lug-gage.
Ay hev lost may lagıç.
Valizlerinizi tarif eder misiniz?
Describe your luggage please?
Deskırayb yor lugıç pliz?
Deri, üstten fermuarlı.
Leather, with zips on.
Ledır vit zips on.
Büyük sırt çantası.
It's a large rucksack.
İts a larj rıksek.
Biraz yavaş konuşabilir misiniz sizi anlamıyorum.
Speak slowly. I don't follow you.
Spik slovli. Ay dont folov yu.
Taksi durağı nerede?
Where is the taxi rank?
Ver iz dı teksi renk?
Bir taksi çağırabilir misiniz ?
Would you call a cab ?
Vuç yu kal e keb?
Çıkış nerede?
Where is the exit?
Ver iz dı egzist?
Ne kadar?
How much is it?
Hav maç iz it?
Yalnızca gidiş bileti alacaktım.
A single / one way ticket please.
E singıl / van vey tikıt pliiz.
İndirim kartım var.
I have a rail pass.
Ay hev e reyıl pes.
Nereye gidecektiniz ?
Where do you wish to go?
Ver du yu viş tu go?
Hangi trenle?
By which train?
Bay viç treyn?
Treniniz 8 nci perondan kalkacak.
Your train will be departing from platform 8.
Yor teyn vil bi dıparting from 8.
Kaç çocuk var?
How many children are there?
Hav meniy çildrın ar there?
2 büyük, 4 de çocuk var.
Two adults and four children.
Tuv edılts end for cıldrın.
Sayıları bilmi-yorum yazabilir misiniz?
I don't understand figures could you write them down?
Ay dont andırs-tend  fijurs kuç yu rayt dem davn?
Tren nereden kalkıyor?
Where does the train leave from?
Ver daz dı treyn liv from?
...garı, 7 nci perondan kalkıyor.
The train leaves from ...station, platform 7.
Dı treyn livs from..., platfırm 7.
Umarım yetişiriz.
I hope we will be on time.
Ay hop vi vil bi on time.
Bekleme salonu
The waiting lounge
Dı veyting lonj.
Tuvalet
The restrooms.
Dı retrums.
Özür dilerim pardon.
Excuse me,pardon
İksiyuzmi. I'm sorry.
.....den geliyorum.
I'm coming from...
Aym kaming from....
Arabadan iner misiniz ?
Get out of the car?
Get avt ov dı kar?
Evraklarınız lütfen.
Your papers please.
Yor peypırs pliz.
Süresi dolmuş.
It's no longer valid.
İts no longır velid.
Yaşınız tutmuyor.
You're under age.
Yor andır eyç.
Ne kadar kalacaksınız?
How long do you intend to stay?
Hav long du yu intend to stey?
Bir hafta.
One week.
Van viyk.
Bir hafta sonu.
A weekend.
E wikend.
Bir ay.
One month.
Van month.
Birkaç gün.
A few days.
E fev deys.
Nerede kalacaksınız?
Where will you stay?
Ver vil yu stey?
Otelde.
At a hotel.
At e hotıl.
Seyahat ama-cınız nedir?
What's the pur-pose of your visit?
Vats dı pörpıs ov yor visit?
İş.
Business.
Biznıs.
Tatil.
Holiday.
Halidey.
Arkadaş ziyareti.
Visiting friends.
Visiting firends.
Turizm.
Tourism.
Turism.
Eğitim.
Education.
Ecukeyşın.
Dilimizi konuşabiliyor musunuz ?
Can you speak our language?
Ken yu spik aur lengüç?
Biraz.
A little.
E lidıl.
Ne kadar paranız var?
How much money do you have?
Hav maç mani du yu hev?
Çantanızda ne var ?
What's in the bag?
Vats in dı beg?
Bu kutunun içinde ne var ?
What's in this box?
Vats in dis baks?
 
Bana ziyaret edebileceğim birkaç yer öne-rebilir misin?
Could you suggest any places of interest?
Kuç yu saccest eny pleysıs ov intırest ?
Harabeler.
The ruins.
Dı ruyins.
Saray.
The palace.
Dı pelıs.
Yer altı mezarı.
The catacombs.
Dı ketıkomps.
Şehir merkezi.
The town centre.
Dı tavn sentır.
Mezarlık.
The cemetery.
Dı semıtıri.
Kilise.
The church.
Dı çörç.
Sergi.
The exhibition.
Dı eksibiyşın.
Kale.
The fortress.
Dı fortrıs.
Alışveriş merkezi.
The department stores.
Dı departmınt stors.
Mağara
The cave.
Dı keyv.
Göl.
The lake.
Dı leyk.
Rıhtım.
The docks.
Dı doks.
Anıt.
The monument.
Dı monumınt.
Cami.
The mosque.
The moskü.
Müze.
The museum.
Dı müzüyum.
Park.
The park.
Dı perk.
Liman.
The port.
Dı port.
Meydan.
The square.
Dı suguer.
Tapınak
The temple
Dı tempıl.
Kabir.
The tomb.
Dı tomp.
Kule
The tower.
Dı tavır.
Neler yapmaktan hoşlanırsınız ?
What do you like doing?
Vat du yu layk duing?
...den hoşlanırım.
I'm interested in...
Aym intırestıd in..
Resim.
Painting.
Peynting.
Mimarlık.
Architecture.
Arkitekçır.
Sanatın her dalından.
Art as a whole.
Art ez e hol.
Tarih.
History.
Histori.
Coğrafya.
Geography
Coğrafi.
Doğa.
Nature.
Neycır.
İnsanlar.
People.
Piypıl.
Sosyoloji.
Sociological issues.
Soşılocikıl isuus.
Nüfus bilim.
Demography.
Demografi.
Politika.
Political issues.
Politikıl issuus.
Spor
Sports.
Sports.
El sanatları.
Hand crafts.
Hendkrafts.
Av.
Hunting.
Hanting.
Vahşi yaşam.
Wild life.
Vild layf.
Farklı kültürler.
Different cultures.
Difrınt kalcırs.
Bilim.
Sciences.
Sayns.
Geziler düzenliyor musunuz ?
Are there any excursions ?
Ar der eni eksorşıns ?
Turistlerin akın etmediği yerlere girmek istiyorum.
I want to get away from the tourist areas.
Ay vant tu ged ıvey from dı torist areyas.
Önerebilece-ğiniz 3 günlük turunuz var mı?
Could you advise us on a three day tour?
Kuç yu ıdvays as on e tri day tur?
Fotoğraf çekmek serbest mi?
Are cameras allowed?
Ar  kımeras allovd?
Buranın en popüler disko-arı hangileri?
Which are the la-test trendy discos?
Viç ar dı leytıst trendi diskos?
Spor yapmak istiyorum hangi tesisler var?
I practise sports. What training facilities are there?
Ay prektıs sports. Vat treyning fesılitiis ar der?
Otobüsler gece de işliyor mu?
Do buses run all night?
Du basız ran ol nayt?
Bana bir araba kiralama şirketi önerebilirmisin?
Could you suggest rent a car company?
Kuç yu saccest e kar rentıl kampıni?
Plajlar buraya uzak mı?
Are the beaches far from here?
Ar dı bicız far from hiyır?
Otobüs durağı nerede?
Where is the bus stop?
Ver iz dı bas stap?
Otobüs şehir merkezinden geçiyor mu?
Is this the bus to the town centre?
İz dis dı bas tu dı tavn sentır?
Ne kadar ?
How much is it?
Hav maç iz it?
Nerede satılıyor ?
Where do you get them?
Ver du yu get dem?
...gitmem için hangi durakta inmem gerekiyor?
When do I get off for...?
Ven du ay get ov for...?
Üçüncü durakta ineceksiniz.
Get off at the third stop?
Get ov et dı törd stap.
İlk otobüs kaçta?
What time is the first bus?
Vat taym iz dı först bas?
Son otobüs kaçta?
And the last bus?
End dı lest bas?
Bu otobüs..... 'dan geçiyor mu?
Is this the right bus to...?
İz dis dı rayt bas tu..?
İneceğim yerde bana haber ve-rebilirmisiniz?
Can you tell when I have to get off?
Ken yu tel ven ay hev tu get ov?
Şu adrese gideceğim.
This address is where I'm going
Dis ıdres iz ver aym going
Hemen dönerim.
I will be right back.
Ay vil bi rayt bek.
Biletiniz nerede?
Where is your ticket ?
Ver iz yor tikıt?
Atmışım.
I have thrown it away.
Ay hev trovn it ıvey.
Saklamam gerektiğini bilmiyordum.
I didn't know I had to keep it.
Ay didınt nov ay hed tu keip it.
Ne oluyor?
What's wrong?
Vats rong?
Neden duruyoruz?
Why is the stooping ?
Vay iz dı stoping?
Yanınıza otura-bilir miyim?
May I sit beside you?
Mey ay sit bisayd you?
Şurada yazan adrese gitmek istiyorum. Nerede inmem gerekir?
I'm going to this address; can you read it and tell me where to get off?
Aym going tu dis ıdres; ken yu riıd it end tel me ver tu get ov?
Güzergahı hari-tada göstere-bilir misiniz?
Can you show me the road on the map?
Ken yu şov me dı rod on dı mep?
Nerede bisiklet kiralanıyor ?
Where can  bikes be hired?
Ver ken bi bayks bi hayırd?
Araba kirala-mak istiyorum.
I'd like a car.
Ayd layk e kar.
Küçük bir araba.
A small car.
E smol kar.
Ortalama bir araba.
A medium size.
E midiyum sayz.
Büyük bir araba.
A large car.
E larj kar.
Günlük tarife nedir ?
How much do you charge per days?
Hav maç du yu şarj pör dey?
Burayı imzalayın.
Sign here, please.
Sayn hiır pliyz.
..'e nasıl gidebilirim ?
Could you tell me the way to...?
Kuç yu tel mi dı vey tu...?
Şu harita üze-rinde nerede olduğumu gös-terebilirmisiniz?
Can you show me on this map where I am?
Ken yu şov mi on dis mep ver ay em?
...buraya ne ka-dar uzaklıkta?
How far is ...from here?
Hav far iz... from hiyır?
Yanlış yoldasınız.
You are on the wrong road.
Yu ar on dı rong rovd.
Buralarda ucuza kalabileceğimiz bir yer var mı?
Can we find cheap accommodation around here?
Ken vi faynd çip ekkomodeyşın ıraund hiyır?
Dümdüz devam edin.
Go straight away.
Go sıtreyt ıvey.
Yokuşun sonunda solda.
Down there, on the left.
Davn der, on dı left.
Sağda.
On the right.
On dı rayt.
Trafik ışıkla-rından sağa / sola dönün.
Turn left/ right at the traffic lights.
Törn left/rayt et dı trefik layts.
Pardon buraya park edebilir miyim?
Excuse me, can I park here?
Eksiyuz mi, ken ay park hiyır?
Arabamız bozuldu.
Our car has broken down.
Aur kar hez brokın davn.
Kaybolduk.
We are lost.
Vi ar lost.
Burada bekleyin yardım getireceğim.
Wait here, I will get some help.
Veyt hiyır, ay vil get sam help.



KONAKLAMA
 
 
KONAKLAMA
 
Formu doldurun.
Fill in the form please
Fill in dı form pliz
Burayı imzalayın.
Sign here please.
Sayn hiyır pliyz.
Boş odanız var mı?
Do you have a room?
Du yu hev e rum?
İki kişilik odamız kaldı
Yes, double only
Yes, dabıl onli.
Ne kadar kalacaksınız ?
How long will you stay?
Hav long vil yu stey?
Yalnızca bir gece.
Overnight.
Ovırnayt.
Kesin bilmiyorum.
I don't know yet.
Ay dont nov yet.
Fiyat nedir ?
What's the price?
Vats dı prays?
Tek kişilik oda ne kadar ?
How much is a single?
Hav maç iz e singıl?
Çift kişilik oda ne kadar?
How much is a double?
Hav maç iz e dabıl?
Kahvaltı dahil mi?
With breakfast included?
Vit brekfıst inkludıd?
Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
Can we pay by credit card?
Ken vi pey bay kredit kard?
Akşam yemeği saat kaçta?
What time is dinner?
Vat taym iz dinır?
Banyolu.
With a bathroom.
Vit e baetrum.
Duşlu.
With a shower.
Vit e şavır.
Balkonlu.
With a balcony.
Vit e balkoni.
Manzaralı.
With a view.
Vit e viyuv.
Denize bakan.
Overlooking the see.
Ovırluking dı si.
Ne kadar sürer?
How long will it take?
Hav long vil it teyk?
Ne zamana hazır olur ?
When will it be ready?
Ven vil it bi redi?
Burada kamp yapabilir miyiz?
Is camping allowed here?
İz kemping ıllovd hiyır?
Yakınlarda bir kamping bölgesi var mı?
Is there a camping site near here?
İz der e kamping sayt niyır hiyır?
Elektrik ve su var mı?
Are water and electricity supplied?
Ar votır end ılekt-rısiti suplayd?
Kasaba buradan ne kadar uzakta?
How far is the village?
Hav far iz dı vilıç?



HomeSpeaking > Pratik İngilizce
SAĞLIK (Health)
 
SAĞLIK
 
Başınızı kaldırın.
Raise your head
Rayz yor hed.
Başınızı eğin.
Bend forward
Bent forvırd.
Başınızı çevirin
Turn round
Törn ravnd.
Uzanın
Lie down
Lay davn.
Rahatlayın
Relax
Rıleks.
En yakın nöbetçi eczane nerede?
Where’s the drugstore? 
Verz dı dragstor?
Nezleye / öksü-rüğe karşı bir şey istiyorum.
I’d like something for a cold / a cough.
Ayd layk samting for e kold / e kof.
Güneş çarpması.
Sunburn
Sanbörn.
Böcek sokması
Insect bites
İnsekt bayts.
Yol tutması
Travel sickness
Trevıl siknıs.
Hazımsızlık
An upset stomach
En apset stomek
Migren
A headache / a migraine
E hedeyk / e mireyn.
Ne zaman geleyim?
When should I come back?
Ven şud ay keym bek?
Ağrı kesici
A pain killer
E peyn kilır.
Hemen bir doktor lazım
Get a doctor, quick!
Get e daktır, kuvik.
Muayene saatleri nedir?
What are the opening hours?
Vat ar dı opıning havurs?
Doktor buraya gelip beni görebilir mi ?
Can the doctor come and see me here ?
Ken dı daktır keym end si mi hiyır ?
Tıbbi personel
Medical staff
Medikıl stef.
Sağlık ocağı
The health care centre.
Dı helt keyr sentır.
Hasta
The patient
Dı peşınt.
Ameliyat
The surgical operation
Dı sörcikıl apırey-şın.
Kendimi yorgun / hasta hissediyorum.
I feel weak / I feel dizzy / sick
Ay fiıl vik / fiıl dizi / sik.
Kustum
I threw up
Ay trüv ap.
Ateşim var
I have a fever
Ay hev e fivır.
Nereniz ağrıyor?
Where does it hurt?
Ver daz it hört?
Buram / şuram ağrıyor
I’m aching here/ there
Aym aşing hiıyr/ der.
Sırtım / başım / midem ağrıyor
I have a sore back / a headache / a stomach.
Ay hev e şor bek / e heydeyç / e stomek..
Burada ağrı var mı?
Does it hurt here?
Daz it hört hiyır?
Nasıl bir ağrı
What kind of pain?
Wat kaynd ov peyn?
Hafif / kötü
Dull / sharp
Dıvul/ şarp
Değişmeyen / artıp azalan
Constant / on and off
Kanstınt / on end ıv.
.... ye alerjim var
I have an allergy to...
Ay hev en alirci tu...
Hemofili hastasıyım
I am haemophiliac
Ay em hemofhilek
Ne zamandır ağrınız var
How long have yoU had this pain?
Hav long hev yu hed dis peyn?
Kısa zamandır / uzun zamandır
For a short / long while
For e şort /  long vayl.
Sizi muayene edeceğim
I need to examine you.
Ay nid tu egzımayn yu.
Soyunun
Undress to your under wear
Andires tu yor andırviyır.
Şuraya uzanın lütfen.
He down here, please
Hi davn hiyır., pliyz.
Ağzınızı açın
Open your mouth
Opın yor moth.
Derin nefes alın
Take a deep breath
Teyk e dip breth.
Öksürün lütfen
Cough, please
Cogh, pliyz.
Tansiyonunuzu ölçeceğim.
I’ll check your blood pressure
Ayl çek yor blud prejur.
Nabzınızı ölçeceğim.
I’ll take your heart beat
Ayl teyk yor hörth biıt.
Romatizma
Rheumatism
Rumetizm.
Apandisit
Appendicitis
Ipendısits
Sistit
Cystitis
Sıstits.
Gastrit
Gastritis
Gestrits.
Ülser
An ulcer
En ülsır.
Grip
Influenza
İnfluenza
.... iltihabı
Inflammation of...
Anflamedeyşın ov.
Sarılık
Jaundice
Juyndis.
Kızamık
The measles
Dı miıslıs.
Soğuk algınlığı
A cold
E kold.
Hafif bir enfeksiyon
A (minor) infection
E maynor infekşın.
Güneş çarpması
Sunstroke
Sanstrok.
Yüksek ateş
Hay fever
Hay fivır.
Ateşinizi ölçeceğim
I’ll take your temperature
Ayl teyk yor tempricır.
Kendimi iyi hissetmiyorum
I don’t feel well
Ay dont fiıl vel.
Hastayım
I’m sick
Aym sik.
Güneş çarpması
Sunburn
Sanbörn.
Kesik
A cut
E kat.
Yara
A wound
E vund.
Kramp
Jambs
Cemps.
Öksürük
A cough
E kogh.
Migren
A headache
E hiydiç
Astım
Asthma
Estım.
Hazımsızlık
An upset stomach
En apsekt stomek.
Boyun tutulması.
A stiff neck
E stif nek.
Tansiyon
High blood pressure
Hay blud prejur.
Çarpıntı
Palpitations
Palpıteyşın.
Bayıldı
He has fainted
Hi hez feyıntıd.
Kanaması var.
She’s bleeding
Şiyız blıiding.
Bir şey soktu.
I’ve been stung.
Ayv bin stank.
Ayak bileğim şişti.
My ankle is swollen
May ankıl iz svolın.


YER YOL SORMA (Asking directions)

Türkçe İngilizce
Kayboldum. I'm lost.
Bana yardım eder misiniz? Can you help me please?
Buralarda restoran var mı? Are there any restaurants over here?
Affedersiniz! Excuse me!
Kütüphaneye nasıl gidebilirim, yardımcı olur musunuz? Can you tell me how to get to the library?
Otobüs durağına nasıl gidebilirim, yardımcı olur musunuz? Can you tell me how to get to the bus stop?
Üzgünüm, bilmiyorum. Sorry, I don't know!
Hastaneye nasıl ulaşabilirim? How can I get to the hospital?
Dosdoğru git! Go straight!
Sola dön! Turn left!
Sağ tarafta! It's on the right!
Nerede? Where?


SERVİS/YEME-İÇME (Serving)

HİZMET - YEME İÇME
 
Aperatif bir şeyler almak istiyorum.
I'd like an appetiser.
Ayd layk en epıtayzır.
Bir şeyler içmeye gidelim mi?
Shall we go for a drink?
Şel vi go for e drink?
Sadece bir kahve alacağım.
I'll just have a coffee.
Ayl cast hev e kafi.
Susadım.
I'm thirsty.
Aym törzdi.
Kahvaltı yapacağım.
I'd like to have breakfast.
Ayd layk tu hev brekfıst.
Meyve suyu / portakal suyu / domates suyu
A fruit juice / an orange juice / tomato juice 
E frut cuys / en orınç cuys / tomeyto cuys.
Yumurta / jambonlu omlet / baconlu omlet / haşlanmış yumurta.
One egg / ham and eggs / bacon and eggs / boiled egg.
Van eg / hem end egs / beykın end egs / boylıd eg.
...verir misiniz?
May I have ... please?
Mey ay hev ... pliyz?
Bir kahve.
A coffee.
E kafi.
Soğuk / sıcak
Cold / hot
Kold / hat
Tuz / karabiber
Salt / pepper
Solt / pepır
... getirir misin?
Can you bring me..
Ken yu bring mi...
Tabak / bıçak
A plate / a knife
E pleyt / e nayf
Kaşık / çatal
A spoon / a fork
E spuun / e fork
Peynir / jambon / Salam
Cheese / ham / salami
Çiz / heam / sılami
Üç fincan kakao
Three cups of chocolate
Tri kaps ov çaklıt.
Bize çok pahalı olmayan, iyi bir restoran önere-bilir misiniz?
Can you recommend a good reasonable restaurant?
Ken yu rikım-mend e gud rizınıbıl restoran?
Buralarda res-toran var mı?
Is there a restaurant here?
İz der e restoran hiyır?
Geleneksel yemeklerin olduğu.
Traditional cooking.
Tredişinıl kuking.
Yöresel yemekleriniz var mı?
Do you have any regional specialities?
Du yu hev eni recinıl speşılitiyiz?
Müzikli restoran.
A restaurant with music.
E restoran vit musik.
Piyasa restorandı.
A restaurant where trendy people meet.
E restoran ver trendli piypıl mit.
Ne alırdınız ?
What will you have?
Vat vil yu hev ?
... yiyecekler yememem lazım.
I have to stay away from dishes with....
Ay hev tu sıtey ıvey from dişız vit
Tatlı olarak... istiyorum.
May I have ... instead of the dessert
Mey ay hev .. ins-ted ov dı dizört?
Siz ne önerirsiniz?
What do you recommend?
Vat du yu rikom-mend?
Ne içerdiniz?
What will you drink?
Vat vil yu dirink?
Balık istiyorum.
I'd like some fish.
Ayd layk sam fiş.
Deniz ürünü olarak neyiniz var?
What kind of sea food do you have?
Vat kaynd ov se fud du yu hev?
Nasıl arzu edersiniz?
How would you like it?
Hav vuç yu layk it
Sığır eti/dana eti/ kuzu eti/ domuz eti/ pirzola/ biftek/ but/ köfte/ fileto
Beef / veal / lamb / pork / chops / tenderloin / steak / leg / meatballs / fillet
Bif / viyl / lemp / purk / şaps / tendırlın / stik / leg / mitbols / filıt
Etinizi nasıl istersiniz?
How would you like the meat done?
Hav vuc yu layk dı met dan?
Haşlanmış/ ağır ateşte pişmiş/ şiş/ kebap/ fırında/ ızgara/ güveç/ rosto
Boiled / braised / spit-roasted / kebab / oven roasted / grilled / casserole / roast
Boylıd / braysd / spit-rostıd / kebap / ovın / rostıd / grild /  kasırol / rost
Başka bir şey arzu eder misiniz?
Anything else?
Eniting els?
Hesabı alabilir miyim?
May I have the bill?
Mey ay hev dı bil?
Ayrı ayrı ödeyeceğiz
We would like to pay separately
Vi vud layk tu pey sepırıtli.
Size nasıl yardımcı olabilirim. How can I help you?  
Ne yemek istersiniz? What would you like to eat?  
Afiyet olsun Good appetite!  
Afiyet olsun Enjoy your meal!  
Ne içmek istersiniz? What would you like to drink?  
Su alabilir miyim? Can I get water, please?  
Hesabı alabilir miyim?  Could I have the bill, please?
Dört kişilik bir masa alabilir miyim?  Could I have a table for four, please?



GÜNLÜK SORULAR (Daily questions)
 
 
Türkçe İngilizce Telaffuz
Beni anlıyor musun? Do you understand me?  
Anlıyor musun? Do you get it?  
Biliyor musun? Do you know?  
Ne düşünüyorsun? What do you think?  
İngilizce konuşabiliyor musun? Can you speak English?  
İngilizce biliyor musun? Do you know English?  
Size nasıl yardımcı olabilirim? How can I help you?  
Size yardım edebilir miyim? Can I help you?  
Bana yardım edebilir misiniz? Can you help me, please?  
Ne yapıyorsun? What are you doing?  
Nereye gidiyorsun? Where are you going?  
Ne zaman geliyorsun? When will you come?  
Sabahları kaçta kalkıyorsun? What time do you get up in the mornings?  
Seninle konuşabilir miyim? Can I speak with you?  
Sana bir şey sorabilir miyim? Can I ask you  something?  
Bu konuda benimle anlaşıyor musun? Do you agree with me about this?  
Dışarı çıkmama izin verecek misin? Let me go out?  


KARIŞIK İFADELER (Daily English)

HİZMET - YEME İÇME
 
Türkçe İngilizce Telaffuz
Evet. Yes  
Hayır No  
Tamam Okay/OK  
Seni anlıyorum. I understand you.  
Anladım! I got it!  
Anlıyorum. (görüyorum) I see.  
Dışarı çıkalım! Let's go out!  
Sinemaya gidelim! Let's go to the cinema!  
Restorana gidelim! Let's go to restaurant!  
Duş alacağım. I'll take a shower.  
Başım ağrıyor. I have a headache.  
İlaç alacağım. I'll take an aspirine.  
Bugün arkadaşlarla görüşeceğim. I'll meet friends today.  
Hava çok sıcak. It's so hot!  
Hava soğuk. It's cold.  
Yağmur yağıyor. It's raining.  
Kar yağıyor. It's snowing.  
Hava serin. It's cool.  
Hava ılık. It's warm.  
Çok pahalı. It's so expensive.  
Çok ucuz. It's so cheap.  
Bedava. It's free.  
Uygun, iyi.. Well  
Sağlıklıyım. I'm healthy.  
Zenginim. I'm rich.  
Kaç kardeşsiniz? How many brothers and sisters do you have?  
Araban var mı? Do you have a car?  
Hastayım. I'm ill today.  
Ev hayvanın var mı? Do you have a pet?  
Kız arkadaşın var mı? Do you have a girlfriend?  
Erkek arkadaşın var mı? Do you have a boyfriend?  
Bu kaç para? How much does it cost?  
Kaç tane ...? How many... ?  
Seninle aynı fikirdeyim. I agree with you.  


SORUNLAR (Problems)
 
SORUNLAR
Arabam arıza yaptı.
My car broke down.
May kar brouk daun
Arıza nerede?
Where’s the problem?
Vhers dı problım?
Arızanın ne olduğunu bilmiyorum.
I don’t know what the problem is.
Ay dont nov vat dı problım iz.
Arabanız nerede?
Where’s your car?
Vhers yur kar?
En yakın tamirhane nerede?
Where’s the nearest mechanic?
Vhers dı niyrest mekenik?
Tamirhaneye bir telefon ede-bilir misiniz?
Can you phone a mechanic?
Ken yu foun e mekenik?
Bir kurtarma aracı göndere-bilir misiniz?
Can you send a wrecker?
Ken yu sent ı reker?
Arabamı çeke-bilir misiniz?
Can you pull my car ?
Ken yu pul may kar?
Bana yardım edebilirmisiniz?
Can you help me?
Ken yu help mi?
Bana biraz benzin verebilir misiniz?
Can you give me a little gas?
Ken yu giv mi ı lidıl ges?
Arabamın plaka numarası .........
My plate number is ...
May pleyt nambır iz....
Bir kaza oldu.
There was an accident.
Dheyr vız en eksident.
Kaza nerede oldu ?
Where was the accident?
Vheyr vıs dı eksident?
Efes’e yirmi kilometre mesafede.
20 km to Efes.
Tventi kilometırs tu Efes.
Ölen var mı?
Did anyone die?
Did anivan day?
Hayır ölen yok ama iki yaralı var.
No, nobody died but there are wounded.
No, nobadi dayd bat dher ar vunded
Lütfen polise haber verin.
Please call the police.
Pliyz koğl dı poliys
En yakın telefon nerede?
Where’s the nearest telephone?
Vher iz dı nirest telefon?
Arkadaşım ağır yaralı.
My friend is heavily hurt.
May frend iz hevili hört.
Yaralıları kımıldatmayın.
Don’t move the wounded.
Dont muğv dı vundet
Adım Sedat ONAR.
My name is Sedat ONAR.
May neym iz Sedat ONAR.
Lütfen bana adınızı, adresi-nizi ve sigorta numaranızı verin.
Please give me your name, address and insurance number.
Pliz giv mi yur neym, adres ent inşurens nambır.
Arabam için çekme aracı gönderir misiniz?
Can you send a wrecker for my car?
Ken yu sent e reker for may kar?
Tanıklık yapar mısınız?
Can you testify?
Ken yu testifay?
En yakın Jan-darma Karako-lu nerede?
Where’s the nearest gendar-marie station?
Vher iz dı nirest cendırme steyşın?
Jandarmaya bir hırsızlığı bildir-mek istiyorum.
I want to report a robbery to the gendarmarie.
Ay wont tu riport e robıri tu de cendırme.
Jandarmaya bir olayı bildirmek istiyorum.
I want to report an incident to the gendarmarie.
Ay wont tu riport en insident tu de cendırme.
Jandarmaya bir cinayeti bildir-mek istiyorum.
I want to report a murder to the gendarmarie.
Ay wont tu riport e mördır tu de cendırme.
Cüzdanım çalındı.
My wallet has been stolen.
May volet hes biyn stolen.
Suçsuzum.
I’m innocent.
Aym innosent
Bunu araştıracağız.
We are going to investigate this.
Vi ar going tu investigeyt dis.
Kayıp ve hırsızlık.
Losses and thefts
Lozıs end tefts.
Pasaportumu kaybettim.
I’ve lost my pass-port
Ayv lost may pesport.
Dışarıda kaldım
I’ve locked myself out
Ayv lakıt mayself avt.
İmdat!
Help !
Help.
Sürgün
Deportation
Dıporteyşın.
Suçlu iadesi
Extradition
Ekstradişın.
Gözaltı
Police custody
Polis kastıdi.
Tutuklama
Arrest
Irrest.
Mahkemeler
Courts
Korts.
Savunma
To defend oneself
Tu dıfend van self.
Ayaklanma, grev
Demos, strikes
Dimos, strayks.
Doğal afetler
Natural disaster
Necurıl dizestır.
Yangın
Fire / arson
Fayr. Ersın.
Ölüm
Death
Ded.
Yaralı var mı?
Any casualties?
Eni kejultiyz.
Hareket etmeyin.
Don't move.
Dont muv.
Hemen bir doktor / ambu-lans çağırın.
Send for a doctor / an ambulance
Send for e daktır / en embulens.
Onları araba-dan çıkarmama yardımcı olun.
Help me to get them out of the car
Help mi tu ged dem avt ov dı kar.
Lütfen Jandar-mayı çağırın
Call the gen-darmarie  please
Kol dı cendırme pliz.
Yardım eder misiniz kayboldum?
Can you help me, lost?
Ken yu help mi, lost.?
Kaza
Accident
Eksidınt.
Ambulans
Ambulance
Embülıns.
Yaralı
Injured
İnjurd.
Hasta
Sick
Sik.
Doktor
Doctor
Daktır.
Cinayet
Murder
Mördır.
İdam cezası
Death penalty
Didli penılti.
Hapis
Imprisonment
İmprisonmınt.
Narkotik kanunları
Narcotics
Nerkıtiks.
Tecavüz
Rape
Reyp.
Suç
Offence/felony
Ofıns/felıni.
Mahkum
Convicted
Kınviktıd.


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol